Genel Bilgi

Diş Beyazlatma

Tedavi

Estetik Diş Hekimliği

Periodonti

Cerrrahi

İmplant

Ortodonti

Pedodonti

Protez

Adres 4019 Sok. No:55 D:1 Karabağlar-İZMİR

Email info@bilimdispoliklinigi.com

Telefon 0 (232) 237 30 29

Bilim
Diş Polikliniği

Anasayfa

Hakkımızda

Hekimlerimiz

Tedaviler

Kliniğimiz

İletişim

TEDAVİ

 

Diş Çürüğü

 

Diş çürüğü nedir ?

 

Diş çürükleri dişte çürüme anlamına gelir. Bu da belli tip bakterilerin ürettiği asidin diş minesini ve altta yatan dentin tabakasını tahrip etmesiyle ortaya çıkar.

 

Dişler neden çürür ?

 

Ağzımızda farklı birçok bakteri türü yaşar ve bu bakteriler dişlerin üzerinde bakteri plağı denilen yapışkan bir tabaka oluşturur. Bir şeyler yediğimiz veya içtiğimiz zaman bu bakteriler asit üretir ve bu asit de mevcut bakteri plağının altındaki dişin koruyucu tabakasını tahrip eder. Yine bu asitler diş minesinde mineral kaybına neden olur ve müdahale edilmediği takdirde bu da diş çürüğünün oluşmasına yol açar. Çürüme dişin ana kısmı olan minede başlar ve mine tahrip olduğunda çürük daha derine, önce dentine ve son olarak da sinirlerin bulunduğu pulpaya (diş özüne) kadar iner.

 

Kimlerde daha çok çürük olur ?

 

Şekerli ve unlu yiyeceklerle bakterilerin buluşması sonucunda çürükler oluştuğuna göre herkes için bir tehlike var demektir. Ancak beslenmelerinde karbonhidratlı ve şekerli yiyeceklerin oranı çok yüksek olanlar bir de sularında florür oranı çok düşükse çok daha fazla çürük tehlikesi altındadırlar. Bakteri plağı tarafından oluşturulan asite karşı tükürük doğal bir savunma mekanizması oluştursa da tek başına çürüğü önleyemez. Tükürük akışını ve miktarını azaltan hastalıklar ya da ilaçlar da çürük oluşumunu hızlandırmaktadırlar. Bu nedenle de diş hekimleri tükürük akışını arttırdığı için şekersiz sakızları sıklıkla önerirler.

 

Diş çürüğü önlenebilir mi ?

 

Çürükleri önlemeye yardımcı olmak için yapılabilecek birçok şey vardır:

 

 

Dolgu

 

Amalgam Dolgu

 

Amalgam nedir ?

 

Amalgam dolgular gümüş dolgular olarak ta tanımlanır. Amalgam; gümüş, kalay ve bakır alaşımının, cıva ile karıştırılması ile elde edilir. Karışımın %45-50'sini oluşturan civa, metalleri birbirine bağlayarak dayanıklı bir dolgu malzemesi yaratmış olur. 150 yıldan beri geliştirilerek kullanılmakta olan amalgam dolgular, çok sayıda dişin korunarak ağızda kalmasına hizmet etmiştir.

 

Amalgamdaki civa zararlı mıdır ?

 

Amalgam dolgudaki civa zehirli değildir. Civa diğer metallerle birleştiğinde kimyasal yapısı değişir ve zararsız hale geçer. Çiğneme ve öğütme sonucunda ağızda açığa çıkan civa miktarı su, hava ve yiyeceklerde alınan miktardan çok daha küçüktür. Bütün bilimsel araştırmalarla civanın zararsız olduğu sonucuna varılmıştır. Amalgamlar söküldüğünde civanın oluşturduğu düşünülen bazı hastalıkların iyileştiği iddia edildiği halde bilimsel olarak ispatlanamamıştır.

 

Dişhekimleri amalgamı niçin tercih ederler ?

 

Amalgam hala en zararsız, en uzun ömürlü ve en ucuz dolgu maddesidir. Yılda, bir milyardan fazla amalgam dolgu yapıldığı hesaplanmıştır. Diğer dolgu maddelerine oranla çok daha kısa zamanda ve kolay uygulanabilirler. Porselen, altın ve beyaz dolgular gibi dolgu malzemeleri hem daha pahalıdırlar hem de daha çok zaman ve dikkat isterler. Ayrıca altının dışındakiler amalgam kadar uzun ömürlü değildir. Amalgam ancak civaya allerjisi kesin olarak tespit edilenlerde kullanılmamalıdır ki, bu da yüzde birden çok daha düşük bir olasılıktır. Gerekmediğinde amalgam dolgular sökülmemelidir. Çünkü hem gereksiz masraf getirmekte hem de dişe zarar verme olasılığını arttırmaktadır.

 

Amalgam restorasyon sonrası hastaya uyarıları

 

Uygulamanın yapıldığı tarafı en az bir saat kullanmaması ve takip eden 24 saat içinde de dikkatli olunarak sert şeyleri o bölgede çiğnememesi hastalardan istenmelidir. Hastaya 24 saat geçtikten sonra polisaj işlemi.,için ikinci bir randevu verilmelidir. Bu uygulama, hem amalgamın metalik özelliklerini iyileştirme hem de kullanım sonrası restorasyonun anatomik ve fonksiyonel olarak tekrar gözden geçirilme olanağını sağlayacaktır. Amalgam dolgulardan sonra kısa süreli bir sıcak-soğuk duyarlılığı olabilmekte ve bu zamanla kaybolmaktadır. Ancak ender olsa da bazı kişilerde ağızda çeşitli metaller bulunduğunda ya da çatal gibi başka bir metal girdiğinde elektriklenmeden doğan hassasiyetler olabilmektedir. Geçmeyen duyarlılıklarda duyarlılığın yalnızca bu sebepten olduğuna emin olduktan sonra restorasyonu metal olmayan bir restoratif madde ile değiştirmek çözüm olabilir.

 

Kompozit Dolgu

 

 Çeşitli renk seçenekleriyle dişte fark edilmez diş rengindeki dolgulardır. Bir dönem sadece ön dişlerde kullanılan kompozit dolgu çeşitli yöntemlerle güçlendirilerek arka dişler için de uygun hale getirilmiştir. Özel bir bağlayıcı ajan kullanılarak dişe yapışıtırılan dolgu malzemesi ışık cihazıyla sertleştirilir ve cilası aynı seans yapılabilir.

 

KANAL TEDAVİSİ

 

Diş hekimliğinin temel amacı dişlerin ağızda tutularak hastanın çiğneme fonksiyonunun devamlılığını sürdürmektir. Dişlerin ağız içinde görülen kısımları kuron, çene kemiği içinde kalan kısımları ise kök olarak adlandırılır. Dişlerin kuron kısımları dişeti ile çevrelenmiştir. Dişler sert ve yumuşak dokulardan oluşurlar. Dişin kuron kısmındaki sert dokular, dış yüzeydeki mine ve onun altında yer alan dentin dokusudur. Kök kısmı ise, dışta sement ve altında yine dentin dokusu ile örtülüdür. Mine, sement ve dentinden oluşan bu sert doku kompleksi; içinde damar ve sinirleri bulunduran bağ dokusundan oluşan bir boşluğu çevreler. Bu boşluğa pulpa boşluğu, içinde yer alan bağ dokusuna pulpa adı verilir. Pulpa, dişin gelişiminden, beslenmesinden ve savunmasından sorumlu, dişe canlılık veren dokudur.

 

Pulpa, çeşitli nedenlerle iltihaplanabilir veya mikroorganizmaların yerleşmesiyle enfekte olabilir. Bu durumda, pulpa dokusunun çıkartılarak kanal boşluğunun temizlenmesi, şekillendirilmesi ve doku dostu kanal dolgu maddeleri ile doldurulması gerekir. Bu işlemler bütünü, kanal tedavisi olarak tanımlanır.

 

 

Kanal tedavisi neden yapılır?

 

Dişe veya çeneye gelen darbe,Derin çürük nedeniyle meydana gelen fiziksel irritasyon İleri diş eti hastalıkları,Yüksek yapılmış, kapanış tam ayarlanmamış dolgu ve protetik yapılar, Yanlış uygulanmış ortodontik tedaviler gibi nedenlerle pulpası geri dönüşümsüz olarak zarar görmüş dişlere kanal tedavisi uygulama gerekir.

 

Kanal tedavisi dişin çekilmesini önlemek için yapılan ve dişe son şansını veren bir tedavidir. Uygun şartlarda yapılan bir kanal tedavisi sonucunda diş ömür boyu ağızda fonksiyon görebilir. Ağızda kanal tedavisi yapılarak kalan diş, o bölgede ölü ama en azından kendi dişiniz olarak çiğnemeye yardım etmeye devam edecek, bu şekilde yine o bölgedeki kemiğin aktif halde kalmasıyla beraber çene kemiklerindeki erimeyi de önleyecektir

 

 Ancak kanal tedavisi yapılan dişler doğal dişlerden daha kırılgan olabilir.

 

Kanal tedavisi sırasında dikkat edilmesi gerekenler

 

Kanal tedavisi seansları arasında dişinizi sert besinler çiğnemek için kullanmayınız. Dişinizde geçici dolgu olduğu için dişiniz kırılabilir.

Seans aralarında ağrı şikayetiniz olabilir, pansuman için hekiminize başvurunuz.

 

Seans aralarında yüzünüzde şişme olabilir. Kaygılanacak bir şey yoktur, bu mikroorganizmaların meydana getirdiği bir reaksiyondur ve pansumanlarla düzeltilir.

Telefon 0 (232) 237 30 29

Email info@bilimdispoliklinigi.com

Adres 4019 Sok. No:55 D:1 Karabağlar-İZMİR

Bilim Diş Polikliniği

Adana Diş Hekimleri Odası internet sitesinden alıntı yapılmıştır.
Bu sitenin içeriği, kullanıcıyı bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz.
Site içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.