Genel Bilgi

Diş Beyazlatma

Tedavi

Estetik Diş Hekimliği

Periodonti

Cerrrahi

İmplant

Ortodonti

Pedodonti

Protez

Adres 4019 Sok. No:55 D:1 Karabağlar-İZMİR

Email info@bilimdispoliklinigi.com

Telefon 0 (232) 237 30 29

Bilim
Diş Polikliniği

Anasayfa

Hakkımızda

Hekimlerimiz

Tedaviler

Kliniğimiz

İletişim

PROTEZ

 

Bölümlü Hassas Bağlantılı Protezler

 

Bölümlü Protezler

 

Ağızda sabit protez yapmaya yetecek sayıda diş yoksa, kalan dişlerden ve dokudan destek alınarak yapılan takıp çıkarılabilen hareketli protezlere bölümlü protezler denir. Hareketli protezlerin üstündeki dişler kaliteli akrilik dişlerden yapılmaktadır. Porselen dişler ister tam protez olsun ister bölümlü protez olsun hareketli protezler de çok nadir tercih edilmektedir. Hekimler tarafından önerilmemektedir. Çünkü porselen dişlerin bölümlü protezlere yapışması çok sağlıklı değildir.

Çene kemiğinde de daha hızlı rezorpsiyona sebep olurlar.

 

Kroşeli (kancalı) Bölümlü Protezler

 

Destek dişlerin gelecek yükü kaldıramayacağı, geniş diş eksikliği içeren durumlarda ya da diş ile sonlanmayan eksik diş alanları olduğunda hareketli protezler uygulanır. Ağızda dayanak olarak alınacak diş varsa bölümlü protez yapılır. Bölümlü protez, diş ve doku destekli protetik uygulamalardır. Diş desteği için, dişin diş etine yakın bombeli alan altında kalan kısmına, kroşe diye adlandırılan uçlar gelerek tutuculuk sağlanır. Doku desteğini protezin oturduğu doku yüzeyi sağlar. Böylece kuvvet diş ve dokuya dağıtılmış olur.

 

Hassas Tutuculu Bölümlü Protezler

 

Hareketli bölümlü protezlerdeki kroşeler özellikle ön dişlerde estetik rahatsızlık yaratabilir. Ayrıca dişeti sağlığı yetersiz olan dişlere kroşe ile uygulanacak kuvvet dişin kaybedilmesine neden olabilir. Bu durumlarda bir tek dişe gelecek kuvvet, kronlarla dişlerin birbirlerine bağlanması ile dağıtılabilir. Hassas tutuculu protezler dişsiz boşlukların hareketli protezle desteklendiği, ağızda mevcut dişlerin, şekil, renk ve pozisyon bozukluklarının da sabit protezlerde düzeltildiği kombine bir protez türüdür. Sabit kronlar yapılırken dişsiz alana yakın olan kısımlarına da hassas tutucu adı verilen hazır malzemeler konulur. Böylece kron üzerine gelen estetik olmayan kroşe yerine ağızda görülmeyen estetiği bozmayan tutuculuk sistemi sağlanmış olur.

 

Protezler Nasıl Yapılır?

 

İlk muayenede protezin oturacağı dokular incelenir ve ön ölçü alınır. Bu ölçüye göre yapılan özel kaşıkla protezin sınırı belirlenip esas ölçü alınır. Ölçü safhasını kapanışın belirlenmesi ve dişlerin rengi ve şekli belirlenerek protezin prova aşaması takip eder. Prova aşamasından sonra ise bitim yapılır.

 

Protez Yapıştırıcıları

 

Genel olarak uygun bir dokuya iyi oturan protezlerin, protez yapıştırıcısına ihtiyacı olmaz. Ancak hastanın dokusu tutuculuk açısından yeterli değilse yada protezin doku ile uyumu bozuldu ise kullanılabilir. Eskimiş ve tutuculuğu zayıflamış bir protez yumuşak dokulara zarar vereceğinden bir an önce değiştirilmeli yada ''besleme’' denilen işlemle dokularla uyumu sağlanmalıdır.

 

Sabit Protez Nedir, Hangi Hastalara Uygulanır ?

 

Sabit protez nedir, hangi hastalarda kullanılır, sabit protezin temizliği nasıl olmalıdır, Sabit protezin kullanım ömrü nedir?

 

Diş protez türleri içinde doğal diş formuna en yakın ve kullanımı en kolay olanı sabit protezlerdir. Adından da anlaşılacağı üzere hasta ağzında hareket etmez ve daimi dişler gibi rahat bir kullanımı vardır. Fakat sabit protezler tüm dişsizlik türlerinde kullanılamamaktadır. Ağızda hiç diş olmaması veya dişsiz bölgenin bir ucunun boşta kalıyor olması hallerinde sabit protez uygulanamaz. Sabit protez uygulanabilmesi için; dişsiz bölgenin iki ucunda proteze tutuculuk sağlaması adına en az iki adet sağlam ve uzun köklü diş olmalıdır. Bu uygulamaya köprü adı verilir. Bununla birlikte tek bir diş üzerine uygulanabilen sabit protezlerde mevcuttur. Sabit protezler kendi içinde; kuron, köprü, laminate kuron, inley - onley dolgular, maryland köprü ve teleskop kuron şeklinde çeşitlenmektedir.

 

Sabit Diş Protezleri Hangi Hastalara Uygundur?

 

Hastanın sabit protez için uygunluğu; diş hekimin yapacağı detaylı muayene ve gelişmiş röntgen görüntülerinden elde edilecek sonuca göre diş eksikliğinin türü ile bağlantılı olarak belirlenmektedir. Sabit protezler ağızda mevcut olan dişler üzerine uygulandığından ilk önce hastanın sorunlu dişinin özelliklerinin bu yönteme uygun olması gerekir. Tek diş restorasyonu yapılacak ise sorunlu dişin kökü sağlam ve uzun olmalıdır. Deforme olmuş diş ilk etapta boyut olarak düzeltilir ve alınan ölçüye göre kuron yapılıp dişin üzerine sabitlenerek doğal diş fonksiyonu ve estetiği kazandırılır. Birden fazla diş eksiği olan hastalarda sabit protez uygulanabilmesi için; diş eksikliği bölgesinin sağ ve sol tarafında sağlıklı ve dayanıklı dişlerin bulunması şarttır. Dişler arasında kalan dişsiz bölgeye yapılan protez tekniği köprü olarak adlandırılır. Her iki tarafında da deforme olmamış dişler bulunan dişsiz boşluk için köprü yöntemiyle sabit protez uygulanabilir. Köprü ayaklarını oluşturan sağlam dişler önce boyut olarak kısaltılıp küçültülür ve yapılan ayaklı protez hastanın sağlam dişleri üzerine sabitlenir.

Bu uygulamalardan da görüldüğü üzere sabit protezler; tek diş eksikliği, tek diş deformasyonu veya yan taraflarında diş bulunacak şekilde birden fazla diş boşluğu olan hastalar için uygundur.

 

Sabit Protez Türleri Nelerdir?

 

Sabit protezler; diş eksiği az sayıda olup, kullanılacak dişleri sağlam, kökleri uzun ve dayanıklı olan hastalara uygulanır. Hastadaki diş eksikliği gerekli muayene, röntgen ve tetkikler sonucunda belirlenerek uygulanacak protez türüne karar verilir. Genel anlamda sabit protezler; kuron ve köprü olarak iki başlık altında incelenir. Kuron denilen sabit protez çeşidi tek diş üzerine yapılacak uygulamalarda kullanılır. Köprü dediğimiz sabit protez ise köprü ayağı olarak kullanılacak iki adet sağlam dişin arasındaki dişsiz bölgeyi doldurmak için tercih edilen sabit protez türüdür. Sabit protez türleri genel olarak şu şekilde sıralanabilir:

 

 

Sabit protezlerin kuron kısmı ağız içinde dışarıdan görülebilen ve daimi dişlerin görüntüsünü sağlayan yapıdır. Gerek laminate kuron gerekse köprü yöntemi ile yapılan sabit protezlerde diş görünümünü kazandıran yapı kurondur. Dişin kuron kısmı genel olarak porselen maddesinden tasarlanır. Fakat porselenin ağız içi kuvvetlere dayanıklılığının az oluşu nedeniyle kuron içerisine metal veya zirkonyum maddesinden bir altyapı yerleştirilebilir. Yerleştirilen altyapı genel olarak estetiği sağlamaya yönelik olması gerekir, bu nedenle kuron alt yapısı olarak ışık geçirgenliği yüksek maddeler kullanılır. Metal altyapı dişe mat bir görüntü vereceği için, kuron alt yapısı olarak dayanıklı seramik yani porselen altyapı tercih edilmektedir.

 

Sabit protez türlerinden bir diğeri köprü yöntemidir. Köprü yönteminde ağız içinde küçük bir bölümde diş eksikliği mevcuttur ve bu diş eksikliğinin uç noktalarında en az birer tane uzun köklü ve sağlam diş bulunmak zorundadır. Uçlarda bulunan sağlam dişler küçültülerek köprü ayağı görevi görmesi adına boyut olarak uyumlanır. Ortada kalan diş boşluğu, yapılan protezle köprü ayakları sayesinde daimi diş formuna kavuşur ve kalıcı dişlerin tüm fonksiyonlarını rahatlıkla yapabilir hale gelir. Köprü yöntemi ile yapılan sabit protezlerde en az 2 tane köprü ayağı ve protezin kuron kısmı mevcuttur. Bu protez türünde de yapımı için porselen maddesi kullanılır alt yapı malzemesi olarak da yine zirkonyum veya dayanıklı porselenden yararlanılır.

 

Laminate kuron denilen sabit protez türünde; farklı sebeplerle kırılan veya fiziksel bütünlüğünü kaybeden tek dişler üzerine, gerek görüntü gerekse işlevsel özelliklerini geri kazanması için yapılan protezler vardır. Dişin sadece ön veya sadece yan bölgelerinde kullanılan, bu bölgelerdeki diş deformasyonlarını gidermeyi amaçlayan protez malzemeleri kullanılarak, dişin doğal diş fonksiyonları ve görüntüsü kazandırılır.

 

Teleskop kuron yönteminde ise; uygulama yapılacak olan dişin kökünde veya kuron kısmında aşırı deformasyon olması, üzerine etki edecek çiğneme kuvvetlerini taşımada zorlanması ve  dişin yeterince sağlam olmaması hallerinde kullanılır. Teleskop kuron yapılacak olan diş öncelikle küçültülür ve boyutu uyumlanır. Küçültme işleminden sonra dayanıklılığını artıracak ve çiğneme kuvvetlerinden olabildiğince koruyacak olan çift katlı kuron materyali dişe yapıştırılır. Böylece yeterince dayanıklı olmayan ve ağızda kalıcılık süresi azalmış zayıf bir diş kuvvetlendirilir ve kullanım ömrü uzar.

 

Maryland köprü yönteminde ise; ön bölgede meydana gelmiş tek diş eksikliklerinde, dişin iki yanındaki sağlam dişlerin orta bölgesinde yapılan küçük hacimli uyumlamalar ile diş boşluğunu kapatacak olan köprüye tutuculuk sağlanır. Böylece ağzın ön bölgesindeki diş eksikliği giderilirken, dişsiz bölgenin sağ ve solundaki sağlam dişleri deforme etmemiş ve aynı zamanda diş protezine de tutuculuk sağlanmış olur.

 

Sabit Protezlerin Temizliği ve Bakımı Nasıl Olmalıdır ?

 

Sabit protezler ağızda takıp çıkarılamadıkları için tıpkı daimi dişler gibi fırçalama yöntemi ile temizlenir. Fakat sabit protezlerde kullanılan maddelerin deforme olmasını önlemek adına özel protez fırçaları kullanılmalıdır. Diş protezine uygun diş fırçası ve macunu ile yemeklerin ardından yapılacak olan fırçalama işlemi ve köprü altı diş ipi uygulaması sabit protezlerin günlük temizlikleri için yeterli olmaktadır. Bunun dışında protezin uzun ömürlü olması ve oluşabilecek sorunları önceden tespit edebilmek adına düzenli olarak diş hekimi kontrolüne gitmek gerekmektedir. Rutin diş kontrollerinin ardından sabit protezin ağızda uzun süre kullanımına destek olunmuş ve protezin ömrü uzatılmış olur.

 

Sabit Protez Uygulamasında Başarı Oranı Nasıldır ?

 

Sabit protezler; tedavi için gerekli şartları taşıyan hastalarda, kısa sürede uygulanabilirliği ile sıklıkla tercih edilen, genel olarak kullanım ömrü ve başarı oranı diğer protezlere göre yüksek olduğu görülen işlevsel bir protez türüdür. Gerek hasta ağzında sabit oluşu gerekse estetik ve fonksiyonel olarak doğal diş formuna en yakın olup, hastanın alışma süreci en kısa olan protez türü sabit protezlerdir. Öyle ki; sabit protez ile tedavi edilen hastaların büyük bir çoğunluğunda protezine kısa sürede alışma, doğal dişleri ile rahatlıkla sağladığı işlevleri sabit protez ile de zorlanmadan yapabilme ve protezini uzun yıllar sorunsuz kullanabilme durumları gözlenmektedir. Sabit protezlerin en önemli avantajı hasta ağzında hareketsiz oluşları ve canlı dokulara uyumlarının yüksek oluşudur. Kalıcı dişlerin neredeyse tüm işlevlerini rahatlıkla görebilen, bu nedenle hastalarda uyum sürecinin kısa olduğu sabit protezler; diş eksikliklerinde ve deforme olmuş dişlerin düzeltilmesi işlemlerinde sıklıkla tercih edilmektedir.

 

Total Protezler

 

Total, tam protezler: Eğer ağızdaki tüm dişler kaybedilmişse total-tam- protezler yapılır.

 

YENİ PROTEZ KULLANMAYA BAŞLAYACAK HASTALARA ÖNERİLER

 

    1. Yeni protez ağızda yabancı ve büyük gibi olacaktır. Dudak ve yanaklarda doluluk hissi duyulacaktır.

 

    2. Alt protez daha çok hareket edecek ve yerinden çıkacaktır. Alt proteze alışmak, üst proteze alışmaktan daha zordur.

 

    3. İlk günlerde salgı bezlerinin uyarılması sonucu tükürük miktarı genellikle artar. Bu durum zamanla geçecektir.

 

    4. Protezlerle konuşmak belki biraz zaman alabilir ve büyük bir sorun değildir. Yüksek sesle okumalı ve doğru telaffuz edilmeyen kelimeler tekrar edilerek normal hale getirilmeye çalışılmalıdır.

 

    5. Tam protezlerle normal olarak yemek yiyebilmek en azından 4-6 hafta sürer.

 

    6. Hasta başlangıçta küçük parçalara bölünmüş yumuşak besinler çiğnemelidir. Sağ veya sol hangi taraf daha rahatsa o taraf ile ve dudaklarını açmadan ve küçük lokmalar alarak yavaş yavaş çiğnemelidir.

 

    7. Tam protezlerle özellikle ilk haftalarda ön dişlerle kesinlikle ısırılmamalıdır. Bu durum protezlerin arka kısımlarının dokulardan uzaklaşmasına sebep olur.

 

    8. Dil dudak ve yanakların protezin kontrolünde büyük etkisi vardır. Hasta şayet eskiden protez kullanmış ise bunu kısa sürede ve rahatlıkla başarma şansı vardır. Aksi taktirde bu iş biraz zaman alır.

 

    9. Hasta şayet çok uzun süre dişsiz kalmışsa,dişsiz halde protezli olduğundan daha rahat ve kolaylıkla yemek yiyebilir. Ancak bu sağlıklı bir şekil değildir. Fakat protezlerine alıştıktan sonra protezli halde çok daha rahat ve etkili yiyebilecektir.

 

  10. Eskiden protez kullanmamış bir insanın ilk olarak bir protez takması ve ona alışabilmesi daha güçtür.

 

  11. Protezlerin yumuşak dokular üzerinde oturması ve fonksiyon esnasında hareket etmesi sonucu, yapımına ne kadar özen gösterilmiş olursa olsun ,bazı yerlerinde vuruklar olabilir. Hasta hekimin dediği günlerde mutlaka gelmeli ve protez düzeltilmelidir. Vurukların hasta tarafından alınması çok yanlıştır.

 

  12. Hasta vuran yerlerin alınması için hekime gelmeden önce protezlerini en az 9 saat kullanmış olmalıdır. Ancak bu süre vuruk yerlerinin görülebilmesini sağlar.

 

  13. Protezler geceleri takılmamalı dokulara istirahat verilmelidir. Bu durum dokuların sağlığı açısından çok önemlidir. Geceleri protezlerini çıkaramama durumunda olan genç insanlar ise gündüz ve uygun olan bir zamanda ağız dokularını dinlendirmelidir. Ayrıca gece protez kullanılması tutuculuğu tartışmalı olan bu tür protezlerin yanağın yastığa dayanması ve geceleyin nöromuskuler kontrol mekanizmasının zayıflaması sonucu ağızdan bile çıkabilmesine yol açabilir.

 

  14. Hasta protezleri kullanmaya kararlı olmalıdır. Bunun içinde onları mümkün olduğu kadar uzun süreler ağızda tutmaya çalışmalıdır. Bu durum özellikle başlangıçta fevkalade önemlidir. İlk takılıştan sonra protezlerin gece çıkarılmaması önerilir.

 

  15. Protezlerin etrafındaki çevre dokuları birkaç hafta kullanımdan sonra çok daha normal olarak fonksiyon yapacaklardır.

 

  16. Protezler geceleri çıkarıldığında su içinde bırakılmalıdır. Bu durum onların kurumasına mani olur ve muhtemel boyutsal değişikliklerin olmamasını sağlar.

 

  17. Hastaların %35 ‘i dillerini geri çekerek dururlar. Protez kullanan insan dilini biraz önde tutmaya alışmalıdır. Bu durum alt protezin stabilitesine de katkıda bulunur.

 

  18. Tam protez kullanan hastalarda, doğal dişleri olan insanlar gibi, belirli aralıklarla kontrol edilmelidir. Çeşitli faktörlere bağlı olarak protez altındaki dokular değişebilir. Bu durumun hastanın genel sağlığı ile de ilişkisi vardır. Zamanla protez dokularla uyumunu kaybeder ve hasta bu durumu fark edinceye kadar dokularda zararlara sebep olabilir. Protezle ilgili veya ilgisiz ağızda çeşitli lezyonlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle tam protez kullanan hastalar yılda en az bir kere hekim tarafından dikkatle muayene edilmelidir.

 

  19. Yeni protezlerin dokuları hafifçe vurması ve genel bir sıkılık hissi gayet normaldir ve zaman içerisinde hekim tarafından düzeltilir veya kendiliğinden geçer. Onun için hastanın kendi iradesini kullanarak eski protezlerini takmaması ve biraz sabretmesi gerekir. Bu durumda eski protezlerin muayenehanede alıkonulması bile düşünülebilir. Ancak hekim de hastasını sık sık kontrol ederek yeni protezlerin vurmamasını sağlamalıdır.

Telefon 0 (232) 237 30 29

Email info@bilimdispoliklinigi.com

Adres 4019 Sok. No:55 D:1 Karabağlar-İZMİR

Bilim Diş Polikliniği

Adana Diş Hekimleri Odası internet sitesinden alıntı yapılmıştır.
Bu sitenin içeriği, kullanıcıyı bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz.
Site içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.