Genel Bilgi

Diş Beyazlatma

Tedavi

Estetik Diş Hekimliği

Periodonti

Cerrrahi

İmplant

Ortodonti

Pedodonti

Protez

Adres 4019 Sok. No:55 D:1 Karabağlar-İZMİR

Email info@bilimdispoliklinigi.com

Telefon 0 (232) 237 30 29

Bilim
Diş Polikliniği

Anasayfa

Hakkımızda

Hekimlerimiz

Tedaviler

Kliniğimiz

İletişim

PEDODONTİ

 

Bebeklerde Diş Sağlığı

 

Ağız diş sağlığının temelleri çocukluk döneminde atılmaktadır. Süt dişlenme döneminde koruyucu yöntemler ve hekim muayenesi önemlidir çünkü süt dişleri yerine gelecek sürekli dişler için rehber konumundadır.

 

İlk süt dişleri 6.-12. ay arasında çıkmaya başlar ve 2.5 yaşında tamamlanır. Bazı çocuklarda erken yada geç diş çıkarma söz konusu olabilir. Bu sapmalar 3-6 ay arasında normal kabul edilir.

 

Bebek 6-8 aylıkken, (yani ilk dişler ağızda göründüğünde) temizleme işlemi başlamalıdır. Sabah kahvaltısı sonrası ve gece yatmadan önce dişleri  temiz bir tülbent ya da gazlı bezi ıslatarak silmek, temizlemek yeterli olur.

 

 

Süt dişleri zamanından önce çekilirse, alttan gelen daimi dişe yer kalmaz ve yer darlığı oluşur. Bu durumda yeni diş çıkana kadar süt dişinin yerini tutacak bir yer tutucu yapılması gerekir.

 

Çocuklarda Acil Durumlar

Akut ağrılı durumlarda dişin çevresini temizleyin. Ilık tuzlu su ile gargara yaptırın ve eğer varsa sıkışmış  yiyecek artıklarını diş ipi ile uzaklaştırın. Asla dişin üzerine aspirin ya da benzeri ilaçlar koymayın. Çocuğunuza daha önce denemiş olduğunuz bir ağrı kesici verin ve en kısa zamanda bir diş hekimine götürün.

 

Çocuğun dudak, dil, ya da yanak ısırması durumunda Şişlik oluşmaması için buz koyun. Eğer kanama varsa, temiz bir gazlı bez ile hafifçe basınç uygulayın. Kanama 15 dakika içinde durmazsa diş hekiminize başvurun.

 

Süt veya sürekli dişlerin travmaya uğradığı durumlarda Çocuklarda dişlerin zarar gördüğü kazalarda zaman kaybetmeden müdahalede bulunulmalıdır. Çocuklardaki diş yaralanmaları, bazen kalıcı dişin tamamıyla yuvasından çıkmasına neden olabilir. Bu durumda dişi bulun. Köküne mümkün olduğunca dokunmadan alın. Diş hekimine gidene kadar dişi saklamak için bir bardak sütün içine, eğer süt mevcut değilse, temiz bir su içine koymanız gerekir.

Hiç zaman kaybetmeden diş hekiminiz ile iletişime geçin. Travmalardan sonra her kaybedilen saat oluşan hasarı büyütmektedir.Hekiminize ulaşana kadar yarayı ılık su ile temizleyin. Yaralı bölgeye soğuk kompres uygulayın. Varsa Kırık diş parçalarını saklayın.

 

Çocuklarda Koruyucu Tedaviler

 

Çocuklar ağız bakımına yetişkinler kadar dikkat edemediğinden ve süt dişleri normal dişlere oranla daha organik bir yapıya sahip olduğundan çürüğe daha yatkındır. Okul öncesi çocuklarda diş fırçalama için bir teknik uygulatmak çok zordur. Bu yaşlarda önemli olan, çocuğa diş fırçalama alışkanlığı kazandırmaktır.

 

Çocuklar diş fırçalarken çoğu zaman dişlerin görünen veya kolay ulaşılan yüzlerini fırçalar. Oysa çürüklerin önlenmesi için dişlerin ara yüzleri ve çiğneyici yüzeylerinin de temizlenmesi gerekir. Bu nedenle fırçalama okul çağına kadar anne-baba yardımı ve kontrolünde olmalıdır. Çocuğun diş fırçası, yaşına ve ağız büyüklüğüne uygun olmalıdır. Sabah kahvaltısı sonrası ve gece yatmadan önce, sadece üçer dakikalık etkili bir fırçalama işlemi yeterlidir. Her iyi alışkanlık gibi diş fırçalama alışkanlığı da çocukluk döneminde kazanılması gereken bir alışkanlıktır.

 

Bebeklik döneminde ve üç yaşına kadar çocuklarda diş macunu  kullanımı önerilmez. Diş macunu kullanımına üç yaşından sonra başlanmalıdır; ve çocuklara özel diş macunları tercih edilmelidir.

Özellikle annelerin sıklıkla yaptığı bir hata emzik ya da biberonu şeker, reçel vb. gibi gıdalara batırarak çocuklara uyumdan önce vermeleridir. Çocuklar bu biberonla uyku boyunca kalır ve ağızda sürekli şeker varlığı süt dişlerinde çürüklere neden olur. Bu çürüklere biberon çürüğü denir.

Çürük oluşmasını önleyen tedavilere koruyucu tedaviler denir. Bunlardan biri fissür örtücü diğeri ise flor uygulanmasıdır.

 

Fissür nedir?

 

Fissür, azı dişlerinin çiğneyici yüzeyinde bulunan küçük girinti ve oluklardır. Çürüklerin en sık görüldüğü bu girintiler diş fırçasının bu bölgelere ulaşamamasından kaynaklanır.

 

Fissür sealant nedir?

 

Fissür örtücü, “fissür”  denilen azı dişlerindeki girintilerin kapatılmasına yarayan koruyucu materyaldir. Fissür örtücü, azı dişlerinin çürüğe en yatkın yüzeyleri olan çiğneme yüzeylerindeki derin ve dar girintilere (fissürlere) bakterilerin ve besinlerinin ulaşmasını, tutunmasını engeller.  Bir çeşit bariyer görevi görür.

 

Fissür örtücüler; süt azı dişlerine, kalıcı büyük azı ve küçük azı dişlerine uygulanabilir.

Fissür örtücüler, diş sürmesini tamamladıktan hemen sonra yapılabilirler. Süt dişlerinin sürmesinin tamamlanması 3 yaş civarında olur. 3 yaş ve sonrasında fissür örtücü uygulamalarına başlanabilir. Süt azı dişlerindeki fissür örtücüler, süt dişleri düşene kadar koruyuculuğunu sürdürürler.

 

Fissür örtücü uygulaması öncesi dişler özel fırçalar yardımıyla temizlenir. Temizleme sonrası dişlerin çiğneme yüzeyleri özel solüsyonlarla işleme hazır hale getirilir. Akışkan olan fissür örtücü materyal, azı dişlerinin girintilerine sürülür ve ışık yardımıyla sertleştirilir. Sertleşme işleminin bitirilmesiyle işlem tamamlanmış olur. Fissür örtücü uygulanırken herhangi bir ağrı hissedilmez. Bu yüzden herhangi bir anesteziye ihtiyaç duyulmaz. Fissür örtücü uygulamasının ağrılı bir tedavi olmaması nedeniyle küçük yaşlarda bile rahatça uygulanabilir ve tek seansta işlemler bitirilebilir. Fissür örtücü uygulaması kısa süreli bir işlemdir. Genellikle tek seansta tüm dişlere fissür örtücü uygulanabilir. Ancak çocuğunuzun yaşı ve uyumu göz önünde bulundurularak gerekirse işlem birden fazla seansta bitirilebilir. Fissür örtücü koruyuculuğunu diş düşene kadar devam ettirir. Bu yüzden tekrarlanmasına gerek yoktur. Ancak kırılma, aşınma gibi durumlar zamanla yaşanabilir.

 

 Düzenli kontroller sırasında aşınma ve kırılma görülürse hekiminiz fissür örtücüyü revize edecektir. Fissür örtücü uygulaması dolgu tedavisine göre daha az maliyetli bir tedavidir. Çocuğunuzun diş sağlığı ve çürük önlemede önemli bir koruyucu tedavi olduğu göz önünde bulundurulduğunda fissür örtücülerin pahalı olmadığını söyleyebiliriz.

Fissür örtücülerin bilinen herhangi bir zararı bulunmamaktadır. Çocuğunuzun sağlığını etkileyecek zararlı bir madde içermez.

Fissür örtücüler diş çürüklerini önlemede önemli bir koruyucu tedavidir. Bu koruyucu tedavinin diğer koruyucu uygulamalarla desteklenmesi başarıyı arttırır. Bunun yanı sıra günlük ağız bakımı ve diş fırçalamaya özen gösterilmelidir.

 

ÇOCUKLARDA FLOR UYGULAMALARI

 

Fluorid uygulamaları süt ve kalıcı dişleri güçlendirmek için yapılabilecek en etkili koruyucu uygulamalardan birisidir. Fluor, doğal bir element olup özellikle volkanik bölgelerde yoğun olarak bulunur. Fluorid ise birçok diş macununda, ağız gargaralarında fluoridli jel köpük ya da verniklerin içeriğinde aktif madde olarak bulunmaktadır. Fluorid ya da fluor, dişin yapısına katılarak diş minesinin yapısını güçlendirir ve ağız içerisinde oluşan asidik ortama karşı diş minesinin daha güçlü olmasını sağlar

Topikal fluorid uygulaması özellikle dişleri çürümeye meyilli çocuklarda uygulanır. Bu sayede yeterli miktarda fluorid dişler üzerine depolanır ve dişlerin yapısı güçlendirilerek çürüğe karşı dirençli olur. Topikal fluorid uygulaması her 6 ayda bir yapılmalıdır.

Fluorid ve jeller, çocuk hastanın çürük risk grubuna uygun olarak 3 veya 6 aylık aralıklar ile düzenli bir şekilde uygulanmalıdır. Düşük ve orta risk grubundaki çocuklar 6 ayda bir defa, yüksek çürük risk grubundaki çocuklarda ise 3 ay ara ile uygulanmalıdır. Fluorid ve jellerin uygulaması mutlaka bir diş hekimi kontrolünde yapılmalıdır. Ailelerin evde uygulayabilecekleri bir yöntem değildir. Bu tedavi şimdiye kadar kanıtlanmış hiçbir yan etkisi yoktur.

 

Çocuklarda Sağlıklı Beslenme

 

Dengeli beslenme çocuğunuzun genel vücut gelişimini etkilediği gibi diş sağlığının da temel unsurlarından biridir.

Ağzımızın içindeki bakteriler diş ve diş etleri üzerindeki yediğimiz yiyeceklerden arta kalan besin plağı ile beslenirler. Ancak bakterilerin atığı asidiktir ve bu asit ortam dişlerin çürümesine sebep olur. Özellikle şekerli yiyecekler bakteriler tarafından kolay ve hızla aside dönüştürülebildiğinden çürük riskini artırmaktadırlar.

 

Karbonhidratlar, sağlıklı bir diyetin önemli bir bölümü olduklarından, karbonhidratı kesmeyin. Bu, hiçbir zaman kendinizin ve çocuğunuzun dondurma, kek, turta ya da şeker yemesine izin vermeyin demek değildir. Yediğiniz şeker miktarından ziyade, nasıl ve ne zaman yediğiniz daha önemlidir. Öğünler arasında yenilen tatlılar öğünde yenenlere nazaran daha çok zarar verir.

Bunun yerine, diş çürüklerini önlemek için şu önlemleri alın:

 

Çocuğunuzu  atıştırmalıklardan  yapışkan yiyeceklerden uzak tutun. Şeker, karamel, cips gibi yiyecekler dişlere yapışır. Bunları yedikten sonra 20 dakika içinde dişlerin fırçalanması (bakteri, diş çürümesine neden olan asidi bu süreden sonra üretmeye başlar) gerekir.

 

Atıştırılan yiyecekleri dikkatle seçin. Diş çürümesine neden olan yiyecekleri öğün aralarında yemek, aynı yiyecekleri öğünde yemekten daha zararlıdır. Gün boyunca azar azar atıştırmak bakterinin dişler üzerinde sürekli asit bulundurmasına izin verir.

Sürekli şekerli, asitli içecekler içilmemesi gerekir. Bunları tüketirken pipet  kullanarak dişlerle temasını azaltın.

Şekersiz ve diş dostu sakız çiğnemek faydalıdır., tükürük akışını  artırdığından ağızdaki asidik ortamın daha hızlı normale dönmesini sağlar.  Alınan şeker ve karbonhidrat miktarını denetleyin.

 

Çocuklarda Yer Tutucular

 

Süt dişlerinin düşme zamanında önce kaybedildiği durumlarda alttan gelecek sürekli dişin yerini korumak amacıyla yapılan apareylere yer tutucu denir. Süt dişleri sürekli dişler gelene kadar ağızda çocuğa fonksiyon estetik ve konuşmasını sağlamasının yanında alttan gelecek olan dişe de rehberlik eder. Çürük enfeksiyon travma ya da herhangi bir nedenle süt dişlerinin zamanından önce kaybedildiği durumlarda eğer yer tutucu yapılmazsa ağızda gelişimsel bozukluklar ve çapraşıklıklar meydana gelir.

Çocuğun ağzından bir ölçü alınarak laboratuvar gönderilir ve dişlere uygun bir yer tutucu yapılır. Hazırlanan bu yer tutucu dişlere yapıştırılır ve alttan sürekli diş çıkana kadar 6 ayda bir hekim tarafından kontrol edilir. Çocuğa herhangi bir zarar vermez ve çiğnemesine engel teşkil etmez.

 

Parmak - Emzik - Biberon Emme

 

Bebeklerin, en azından ilk dört ay anne sütü ile beslenmeleri ağız çevresindeki yumuşak doku ve kas fonksiyonlarının normal gelişimini sağlayacaktır. Anne sütünün yetersiz olduğu durumlarda fizyolojik başlıklı (damaklı, kesik uçlu) biberon kullanımı gerekir.

Biberonla beslenme ise en fazla 1.5 yaşına kadar devam edebilir Bu alışkanlığın devam etmesi yeni gelişmekte olan kas ve kemik yapıları üzerine basınç uygulayarak dişlerin yer değiştirmesine yol açar. solunum ve çene gelişmesi üzerine olumsuz etki eder. Bu durumda üst ön dişler öne, alt ön dişler ise geriye doğru eğilir, “ V ” şeklinde bir çene kavsi meydana gelir, üst ve alt ön dişler arasında açıklık oluşur. Alışkanlık 4 yaşına kadar bırakılırsa bu açıklık kapanır, tedavinin zamanlaması çok önemlidir.

Çocuk cesaretlendirilerek, ödüllendirilerek pozitif yönlendirilmelidir ama her şeye rağmen bu alışkanlıktan vazgeçememişse bir diş hekimine başvurarak profesyonel yardım alınması gereklidir.

 

Emme fonksiyonu yeni doğmuş çocuklarda iç güdüsel bir harekettir ve 1.5 – 2 yaşına kadar devam eder. Eğer parmak emme alışkanlığı 3 – 6 yaş arasında hala devam ediyor ise bu alışkanlık mutlaka giderilmelidir. Parmak Emme Alışkanlığı Diş Yapısını da Bozuyor Emme esnasında ortaya çıkan basınçlar sonucunda üstteki dişler ileri itilirken, alttaki dişler de geriye itilir. Bu da alt çenenin geride konumlanmasına yol açar, damak ve diş yapısının dengesini bozar. Bunun fizyolojik yansıması ise konuşma bozukluğu ve kapanışının estetik açıdan kötü bir sonuçla sonlanmasına neden olur. Bu açıdan tedavi sürecine pedagog da dahil edilebilir. Erken çözüm bulunmaz ise, artık daimi dişlerin çıkmaya başladığı 6-7 yaş döneminde, çok daha komplike bir tedavi süreciyle sorunun giderilmesine çalışılacaktır. Genel bir görüş olarak çocukların 8-9 yaşlarında (parmak emme alışkanlığı olmasa da) çocuk diş hekimi veya ortodontist ile tanışarak iskeletsel veya kapanış bozukluğuna sahip olup olmadığı kontrol edilmelidir. Böylece çocuklarımızı çene gelişimi tamamlanmadan daha ileri estetik, kapanış ve eklem sorunlarından koruyabiliriz. Bu nedenle, günümüzde çocukların göz, işitme kontrolleri gibi ağız yapısının iskeletsel kontrolleri ihmal etmemelidir.

 

 

 

 

Telefon 0 (232) 237 30 29

Email info@bilimdispoliklinigi.com

Adres 4019 Sok. No:55 D:1 Karabağlar-İZMİR

Bilim Diş Polikliniği

Adana Diş Hekimleri Odası internet sitesinden alıntı yapılmıştır.
Bu sitenin içeriği, kullanıcıyı bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz.
Site içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.